Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Nisan 2018 Salı

Özgürlüğün Anahtarı



Neden mi motosiklet?  Türküde diyor ya


"Karşıda görünen hey dost ne güzel yayla" diye.


İşte o yaylanın hasreti düştü içime (içimize).


Bir dost, motosikletin kontağını eline aldığında gösterdi: “İşte bu ‘özgürlüğün anahtarı’ efendi” dedi. Ne demek ‘özgürlüğün anahtarı’? Özgürlük, sadece yaylaya varmak mı? Gösterişli deri ceketleri giyip kafana dünyadan soyutlanırcasına kask takıp, kaskın camına yapışan sinekleri seyretmek mi? Yoksa daha çok gürültü versin diye egzoza iki delik daha açmak mı özgürlük? Özgürlük, bunlardan ibaret değil elbette. Bu dost, yıllarca iki tekere binerek özgürlüğün nasıl bir şey olduğunu anladı ki bu sözleri sarf ediyor. Ancak ben onun adına özgürlüğü tarif edemem. Keşfetmek, bilmek ve kemâle ermek için, halimizi yollara, dağlara,  taşlara anlatmak için biniyoruz iki tekere. 

Dört teker ile karşılaştırma yapmak istemem ama iki tekere binmemiş olanlar için söylemek istiyorum.  Siz hiç yol alırken anlık hava değişimi nedir, taze ekin kokusu nedir, rüzgârı hissetmek nedir, kendin için türkü söylemek nedir, en güzeli de yolda hayal kurmak nedir bilemezsiniz. Hatta biraz abartayım ölüm korkusuyla sürerek motoru "Fani dünyadan geçeriz baki mülküne göçeriz/Armağan gerektir dosta yüklü yükün dutsun demiş" sözlerini düşünerek vicdanınızla yüzleşmek nedir hiç bilemezsiniz. Her sabah, her akşam vicdanıyla yüzleşen kötü birisi olabilir mi hiç? Ya da zararı olabilir mi böyle birinin dalından düşen yaprağa bile?  Okuyanlar “Sen de ne abarttın ama. Altı üstü gürültüden başka bir şey vermeyen motosiklet değil mi bu?” diyebilirler. Evet altı üstü gürültü çıkaran motosiklet ama sürücüsünü bu şekilde mutlu eden, özgür hissettiren, dağların arkasındaki yaylaları merak ettiren, uzakta tüten bacaların sobasına varmak üzere yola çıkan bir vasıta bu. 

Türküyle yola çıkalım yine "Dağlar kışımış, yolcum üşümüş" dört teker içinde yol alırken söylemesi ne hoş ama sadece söylemekle kalıyor tabi, bunu yaşayan bir demir atlı var. Durmak için sadece kırmızı ışıklarımız yok bizim, her geçtiğimiz yolda dinlenmek için "Çamlığın başında tüter bir tütün" diye söyleyerek tütün hasreti gidereceğimiz duraklarımız vardır. Lafı daha fazla uzatmadan bitireyim. Bu gürültülü vasıtaya binmek için bir damarınızın deli olması lazım yoksa çekilecek dert değil. 
Ben de şimdi anladım ‘özgürlüğün anahtarı’ diyen dostu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder