Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Mayıs 2018 Pazar

Türkülerin Rehberliğinde


Türkülerin Rehberliğinde
          Seher vakti çıkmalı yola; güneş seherin örtüsünü kaldırırken, ay hilal olmak için bir kez daha batarken, yıldızlar tam da ışımaktan yorulmuşken, türkülerin rehberliğinde çıkmalı... Diyar diyar gezer gibi civarı gezmeyi bilmeli, yüce dağ başını gönlüne bağlarken ona anlatacak ovaları, yolları bilmelisin öce. Dosta gidiyor gibi heyecana kapılırsın. Heyecan yavaş yavaş ümide bırakır yerini. Sende bir iz kalır. İşte o izin adıdır dost. Eskimiş yollarda vakit harcamadan yeni yollara sürerek, bir mum daha yakar gibi ışığın hüzmesini yola yararak, dağlardan geç rüzgargülü anlatacak, denizlerden geç yelkenli anlatacak ve en güzeli de senin haberin olmadan susacak bütün cırcır böcekleri. Sen boş ver şafak vakti uyanmayan Suna'yı, düşün gurbette kalan Tuna'yı, düşün büyük tufanı, düşün yolun sonundaki bilinmez olayı. Düşünmek istemezsen bak Fazlı nasıl çalıyor sazını. Eğer yolcuysan düşünmezsin. Dosta gidiyorsan kalmamıştır zaten düşünme melekesi. Sen hayal etmekten öteye geçemezsin. Hayal et ve yola çık. Fakat hayal edip yola çıkmak kolay değildir. Önce Fazlı'nın teknesinden geçmelisin. Fazlı, telinin sesiyle yıkamalı kırk defa beynini, mızrap vuruşlarıyla itmeli seni yola.

          Fazlı'nın teknesi büyüktür. Herkesi, her şeyi alır içine. İki fazlıdır mızrabı, ilk vuruşuyla hayale daldın demektir. Türküdâr söylemeye başlar ‘’Misafir olduğum hanede köyde / Yüzler başka başka öz başka başka / Her vardığım ilde ayrı bir gayda / Teller başka başka saz başka başka..’’ böylece ilk fazda hayale dalmaya başlarsın, gideceğin göreceğin yerlerin merakıyla dolar gönlün. Türküler yol olmuştur artık sana. Mızrap vuruşları şerit gibi geçer gözünün önünden. Teknesinin sesi, efsunlu rüzgar olur. Direnmek ne mümkün, daha birinci fazda teslim olursun türküdara. Yollar umudun olur, uzaklar yakın. Uzaklara duyduğumuz muhabbetin yolu Fazlı'nın teknesinden geçer. Türküdâr türkü söyler rehber olur bize. Uzaklarda neler var, kimler var merak ederiz. 'Varamasak da yolunda ölürüz.' diyecek olursun. Çünkü uzakta olan aslında dost imiş. 'Ufuk'lara dalarsın, daldığını hisseder türküdâr ve dozunu arttırarak verir ikinci fazı ‘’Gel ey gönül mülk edinme bu dehri / Eli göçmüş ıssız hana dönersin / Bal deyû sunarlar akıbet zehri / Tâcı tahtı bîmekana dönersin..‘’ Artık çaresiz kalmış olarak dinlersin, düşünemezsin. Çünkü teknesi seni düşündürmez, efsunludur. Sadece hayal edersin, özlem duyarsın dosta. Artık yola çıkmak için hazırsın, türkülerdir rehberin...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder